USD38,03
%0.3
EURO43,27
%1.61
EURO/USD1,14
%1.42
BIST9.380,95
%0.45
Petrol64,76
%2.26
GR. ALTIN3.959,59
%2.27
BTC3.228.400,48
%1.69
  1. Haberler
  2. Sağlık
  3. DSÖ: Hipertansiyon “Ciddi Kronik Sorun” olarak Tanımlandı

DSÖ: Hipertansiyon “Ciddi Kronik Sorun” olarak Tanımlandı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), günlük hayatı olumsuz etkileyen hipertansiyonu “ciddi bir kronik sorun” olarak tanımlıyor. DSÖ’nün son raporuna göre, dünyada etkin olan hastalık, nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında yapılan araştırmalar, Türkiye’deki durumu da gözler önüne seriyor. DSÖ’nün verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar insan hipertansiyon hastası ve her yıl 9 milyondan fazla kişi bu nedenle yaşamını yitiriyor.

Hipertansiyon, “kalbin kanı pompalarken damarda oluşturduğu basıncın normal değerlerin üzerinde olması” şeklinde tanımlanıyor. DSÖ’nün raporunda hastalığın kalp, damar ve böbrek hastalıklarından ölüm oranını artırdığına dikkat çekilerek, “sessiz katil” olarak da tanımlanan yüksek tansiyonun etkili ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabildiği belirtiliyor.

Türk Böbrek Vakfı (TBV) ise obezite, böbrek hastalıkları ve diyabet gibi durumlarla ilişkili olan hipertansiyonun, hayat tarzı önlemleriyle kontrol altına alınabileceğine vurgu yapıyor. TBV Başkanı Timur Erk, Türkiye’de her 3 yetişkinden birinin tansiyon hastası olduğunu ve bu durumun önemli sağlık risklerini beraberinde getirdiğini belirtiyor.

Hipertansiyonun belirtileri arasında baş ağrısı, susuzluk, sık idrara çıkma ihtiyacı, gece idrara sık sık çıkma, zayıflık, yorgunluk ve bulanık görme gibi durumlar yer alıyor. Ayrıca hipertansiyon, idrar yolu ve solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanma, yaraların ve enfeksiyonların iyileşmesinin uzun sürmesi gibi belirtilerle de kendini gösterebiliyor.

TBV Başkanı Timur Erk, obezite ile ilişkili olarak Türkiye’de hipertansiyon vakalarında artış olduğunu belirtiyor. Yapılan son araştırmalarda, yüksek tansiyonun kontrol edilememesi durumunda kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm oranlarının arttığına dikkat çekiliyor. Erk, bu nedenle hipertansiyonun erken teşhisinin ve tedavisinin önemine vurgu yapıyor.

Uzmanlar, hipertansiyonun yaşla birlikte artan bir risk olduğunu ve 60 yaş üstü bireylerin yüzde 60’ından fazlasını etkilediğini belirtiyor. Hipertansiyonun damar ve uç organ hasarlarına neden olduğunu aktaran uzmanlar, bu durumun kalp damar hastalıkları riskini arttırdığını ifade ediyor.

Türk Kardiyoloji Derneği Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Düzenli, hipertansiyonun erken teşhisinin önemini vurgulayarak, 18 yaş üzerindeki kişilerin yılda bir kez tansiyonlarını ölçtürmeleri gerektiğini belirtiyor. Düzenli, ayrıca stresin de hipertansiyon için önemli bir risk faktörü olduğunu ve tuz kullanımının da hastalığı etkilediğini vurguluyor.

Son olarak, DSÖ’nün yayımladığı bir araştırmada, tuz kullanımı ve hipertansiyon arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekiliyor. Yüksek tuz tüketiminin kan basıncını artırdığı belirtilirken, tuz kullanımının azaltılmasının hipertansiyonun kontrol altına alınmasına katkı sağlayabileceği vurgulanıyor. Bu nedenle, tuz tüketiminin kontrol altına alınması ve hipertansiyonun erken teşhisi için düzenli olarak kan basıncının ölçülmesi gerektiği belirtiliyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_ok_yi
Çok İyi
DSÖ: Hipertansiyon “Ciddi Kronik Sorun” olarak Tanımlandı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sondaki Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!