Trump, tarifelerle ilgili olarak belirttiği ülkelerin karşılık vermesini istemediğini ve böyle bir durumda vergi oranlarının artırılacağına dair uyarılarda bulundu. Ancak Çin, benzer bir oranda karşı tarifeler duyurdu. Avrupa Birliği de misillemeler yapacağına dair açıklamalarda bulundu. Henüz kesin kararlar açıklanmadı ama tarife savaşlarının büyüme potansiyeli ciddi bir tehdit oluşturuyor ve önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin gündeminde kalacak gibi görünüyor.
ABD, Türkiye’yi en düşük ek vergi grubu olan yüzde 10 ile sınırlı tuttu. Daha önce uygulanan çelik ve alüminyum vergileri Türkiye’yi etkilememişti, çünkü aynı oranda vergi uygulanmaya devam ediliyordu. Ancak, yüzde 25’lik otomobil tarifesi Türkiye üzerinde belirli etkiler yaratabilir. Tarife savaşlarının mevcut durumu göz önüne alındığında, Türkiye’ye olası yansımalarla ilgili bazı tespitler yapılabilir.
OLASI OLUMLU ETKİLER:
– İthalat vergilerinin rakip ülkelere göre daha düşük kalması, ABD’ye yönelik ihracatı artırabilir.
– Yeni pazar arayışındaki AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenme ihtimali artmış durumda.
– Petrol fiyatlarındaki düşüş, genel maliyetleri azaltabilir.
OLASI OLUMSUZ ETKİLERİ:
– Çin ve Hindistan gibi büyük üretici ülkeler, ABD dışındaki pazarlara yönelmekte; bu durum, TL’nin değer kazandığı bir dönemde ihracat rekabetini zorlaştırabilir.
– AB, otomobil sektöründe Türkiye’den büyük miktarda yedek parça ithal ediyor. Diğer yandan, ABD’ye yapılan ihracatların azalması bazı sektörlerde ihracatın düşmesine yol açabilir.
– Yüksek tarifeler, ABD için enflasyon artışı riskini beraberinde getiriyor. Bu durum, Amerikan Merkez Bankası’nın orta ve uzun vadede faiz oranlarını daha yüksek seviyelerde tutmasına neden olabilir. Ayrıca, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yönelik kaynak akışının daha da yavaşlaması beklenebilir.
