Son haberimize göre, Hıçkırık, vücudumuzdaki doğal reflekslerden biri olarak nitelendiriliyor. Göğüs ve karın bölgesini ayıran diyafram kasının aniden kasılmasıyla ortaya çıktığı belirtiliyor. Bu kasılma kontrolümüz dışında gerçekleşiyor ve ses tellerimizin ani kapanmasıyla senkronize bir şekilde gerçekleşiyor. Tıp dünyasında ise bu refleksin adı “singultus” olarak geçiyor. Hıçkırık bazen tek seferlik olabildiği gibi, bazen nöbetler halinde ritmik bir şekilde de gelebiliyor. Her yaştan ve cinsiyetten insanı etkileyebilen bu refleksin herkesin başına gelebileceği belirtiliyor.
Hıçkırığa neden olan faktörler arasında; istemeden hava yutmak, hızlı yemek yemek, gazlı içecekler tüketmek, aşırı alkol almak ve mide bağırsak sisteminde ani ısı değişimleri olduğu belirtiliyor. Ayrıca, psikolojik nedenlerin de hıçkırığa yol açabileceği vurgulanıyor. Stres, heyecan, endişe gibi duyguların diyaframı tetikleyerek hıçkırığa neden olabileceği ifade ediliyor.
Haberimize göre, hıçkırığın geçmesi için bazı yöntemler öneriliyor. Bunlar arasında derin nefes alıp nefesi tutma, limon veya kolonya gibi keskin kokulu maddeler koklama, birkaç kez hızlı nefes alıp verme, bir bardak soğuk su içme veya sirke ya da limon ısırma, boynun arkasını ovarak frenik siniri uyararak, dil ucunu tutup öne doğru çekme gibi yöntemler sayılabilir. Bu yöntemlerin hıçkırığı geçirmede etkili olabileceği ifade ediliyor.