Muğla’nın Datça ilçesinde, bir keçide “mavi dil hastalığı” belirlenmesi üzerine 40 gün süreyle karantina uygulaması başlatıldı. Bu durum, hastalıkla ilgili araştırmaların hız kazanmasına neden oldu. Peki, mavi dil hastalığı nedir? Bulaşıcı bir hastalık mı?
Mavi dil hastalığı, Blue tongue olarak da bilinir ve Culicoides cinsi sokucu sinekler aracılığıyla yayılan, sığır, koyun, keçi ve deve gibi evcil hayvanlarla bazı yabani gevişgetirenleri etkileyen bir enfeksiyondur. Hastalığın etkeni, Reoviridae ailesine ait Orbivirus cinsinden Bluetongue virüsüdür. Virüs, sokucu sineklerin (Culicoides) hasta hayvanlardan emdikleri kan yoluyla sağlıklı hayvanlara geçmektedir. Bu sinekler, özellikle yağmurlu yaz günlerinin ardından gelen nemli gecelerde daha aktiftir.
Ayrıca, hasta boğaların spermaları aracılığıyla da virüs sağlıklı ineklere bulaşabilmektedir; bu, bulaşmada dikkat edilmesi gereken önemli yollardan biridir. Sığırlar, belirgin bir hastalık belirtisi göstermeden virüsü kanlarında taşıyabilir ve bunun sonucunda hastalık koyunlara bulaşmasında rol oynarlar. Sokucu sineklerin olmadığı dönemlerde bile sığır kanında virüs 14 hafta kadar aktif kalabilmektedir.
Sokucu sinek tarafından kan emme sürecinin ardından virüsü alan hayvanlarda ilk belirtiler 7 gün içinde ortaya çıkmaya başlar. Bu süreç, hayvanın ırkına ve bireysel bağışıklık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, merinos koyunları diğer koyun ırklarına kıyasla daha hassastır ve bu hastalığa daha fazla maruz kalabilirler. Aynı şekilde, kuzular da koyunlardan daha fazla etkilenir.
Mavi dil hastalığının tipik belirtileri arasında aniden 40-42 °C’ye kadar çıkabilen ateş, ateşin hemen ardından görülen dudak emme hareketleri, dil ve dudak ödemleri, dilde mavileşme, önce sulu daha sonra irinli burun akıntısı, ağızda ve burun girişinde ülserler ile kabuklu yaralar sayılabilir. Bu durumlar, solunum güçlüğü ve yem alımında azalma ile sonuçlanabilir. Ayrıca, ağız ve burun yaralarının iyileşmesinden sonra tırnak aralarında yaralar, deride kırmızılıklar, yapağıda kırılma ve dökülme de görülür. Genç hayvanlarda ishal ve belirtilerin ortaya çıkmasının ardından 2-8 gün içinde ölüm oranları yüksek olabilir. Kuzularda ölüm oranı %95’e kadar çıkarken, sığırlarda belirtiler daha hafif olup bazen fark edilmez. Bununla birlikte, gebe ineklerde AH sendromu olarak bilinen anomalili buzağı doğumları ve ölü doğumlar da yaşanabilmektedir.