İzmir’de Evliya Arayışı: Manevi Yolculuğun İzleri
Kıymetli okurlar,
Bundan böyle yazılarımda, yıllardır yapmış olduğum “İzmir’in manevi yaşantısına ve İzmir’de yaşamış evliya zatlara” dair araştırmalarımdan kesitleri sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Öncelikle, İzmir’de evliya arayışının nereden çıktığını merak edenler için, bu düşüncenin arkasında yatan maneviyat ve hikmet dolu bir yolculuğu sizlere aktarmak istiyorum.
Büyük veli Ebu Ali Dekak Hazretleri’nin şu sözleri, manevi rehberlerin ve velilerin hayatlarını öğrenmenin önemini bizlere açıkça anlatır: “İnsan hepsiyle amel etmese de salihlerin sözlerini dinlemesinin ve güzel hallerini okumasının ona bir faydası olur mu?” sorusuna cevaben, “Evet olur. Bunun iki faydası vardır: Birincisi, velilerin sözleri o kimsenin kalbini kuvvetlendirir, ölmüş duygularını harekete geçirir, gönlünde güzel şeylere karşı bir arzu meydana getirir. İkincisi, kibrini kırar, benliğini yıkar, boş davaları kalbinden atar. Ona ayna olur, halini gösterir. İnsan kör değilse, kendini görür.”
Bende acizane, büyüklerin sözlerini dinlemeyi, hayatlarını okumayı ve kabirlerini ziyaret etmeyi çok severim. Bir İzmirli olarak, tatil fırsatı bulduğum zamanlarda Bursa, İstanbul, Konya gibi manevi zenginliği yüksek şehirlere giderek bu değerli mekanlarda bulunmanın ruh dünyama büyük katkıları olduğunu hissederim.
Bu seyahatler, benim için ruh dünyamı zenginleştirme adına en güzel zamanlar olmuştur. Kelimeler yetersiz kalsa da, bu manevi atmosferi yaşamak gerekir. Bir sahabenin kabrinde asr-ı saadetten kokular alıyor gibi hissetmek, büyük bir hak dostunun huzurunda nasihatlerini dinlemek veya bir alperenin İslam uğruna verdiği mücadeleyi izlemek, insanın iç dünyasında derin izler bırakır.
Ancak yıllardır İslam memleketi olan İzmir’de, manevi irşatçılar, gazi dervişler ve evliyaların mekanları ve türbeleri bilinmez, bulunmaz. Bu insanlar nereye kaybolmuştu? Bu soru zihnimi sürekli kurcalardı. Muhyiddin İbnü’l-Arabî Hazretleri’nin “Müslümanların olsun, kafirlerin olsun, her şehrinde bir kutub evliya bulunur” sözü biraz teselli verse de, bu sorunun peşini bırakmak zor olurdu.
Bu güzel vazifeden yola çıkarak, başta İzmir olmak üzere tüm yurtta Allah dostlarını aramaya başladık ve Elhamdülillah yüzlercesine ulaştık. Manevi rehberlerin izlerini sürmek, onların hayatlarından ve öğretilerinden ders almak, bizlere hem bu dünyada hem de ahirette büyük kazançlar sağlar.
Bu maneviyat dolu yolculuk, İzmir’de de büyük velilerin, evliyaların izlerini sürmekle başladı ve bizlere manevi bir hazinenin kapılarını araladı. İzmir’deki bu maneviyat yolculuğunda, siz değerli okurlarımızın da bu güzel mekanları ziyaret ederek, büyüklerin hayatlarından dersler almanızı temenni ederim.
Saygılarımla.