USD41,57
%0.21
EURO48,55
%0.10
EURO/USD1,17
%0.03
BIST11.258,72
%-1.04
Petrol69,20
%-0.32
GR. ALTIN5.012,06
%0.23
BTC4.701.030,45
%1.03
  1. Haberler
  2. Genel
  3. Şeyh Veli Efendi ve Fâniliğin Şahitliği

Şeyh Veli Efendi ve Fâniliğin Şahitliği

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şeyh Veli Efendi ve Fâniliğin Şahitliği

Bursa’nın kalbinde, zamanın yorgun gövdesini dinlendirdiği kadim bir mekândır Pınarbaşı Kabristanlığı. Her biri birer taş kütüphanesi olan mezar taşları, kimlikleri çoktan silinmiş nice gönül erini sessizce anlatır. Bu taşlar arasında biri var ki, sadece ismiyle değil, ruhuyla çağırır bizi: Şeyh Veli Efendi.

Taşın başındaki kavuk, onun yalnızca bir âlim değil, bir mürşid-i kâmil olduğunu fısıldar. Mezar taşında yazılı olan “eş-Şeyh” ifadesi, onun zahirî bilgilerin ötesine geçerek bâtınî ilimlerle donandığını, kalplere hitap eden bir irfan eri olduğunu gösterir. Dede köyünden çıkmış ama gönül iklimiyle nice diyara ulaşmıştır.

Tasavvufta “veli” olmak, sadece keramet göstermek değil; Allah’a dost olmak, O’nun rızasını her şeyin önüne koymak demektir. Adı gibi Veli olan bu zat, her hâliyle “fânî olan her şeyin ardından bâkî olan Allah’a ulaşmak” düsturunu yaşamış olmalı ki, mezar taşının başında ilk sözcük olarak “Hüve’l-Bâkî” (Bâkî olan sadece O’dur) yazılıdır. Bu, sanki geride kalanlara son bir ders, son bir öğüt gibidir.

Onun yaşadığı dönem, Osmanlı’nın sancılı bir geçiş devridir. Yeniçeri Ocağı kaldırılmış, tekkelerin sesi kısılmaya başlanmıştır. Bu karmaşanın ortasında, gönülleri sükûna erdiren, halkı hakikate yönlendiren, fitneye karşı irfanı koruyan kimseler gerekmiştir. Şeyh Veli Efendi işte tam da bu noktada bir irşad kandili gibi yanmıştır. Zira tasavvuf ehli bilir ki, karanlık arttıkça nurun kıymeti çoğalır.

Bir mürşidin en temel görevi, insanı kendine, oradan da Rabbine ulaştırmaktır. Zira Mevlânâ’nın ifadesiyle:
“Sen kendini bir zerre sanırsın, ama içinde bir âlem gizlidir.”

Şeyh Veli Efendi de nice talebesinin gönlünde bu âlemi uyandırmış, onlara Allah’ı hatırlatmış, ilimle birlikte edebi, muhabbetle birlikte hikmeti öğretmiştir. Giydiği hırka yünden değil, sabırdan örülmüştür. Eline, beline, diline sahip olmayı; nefsiyle cihadı; dünyaya değil Hakk’a meyli telkin etmiştir.

Bugün onun mezar taşı, taş değil; sanki bir irşad kürsüsüdür. Her gelen ziyaretçisine şunu haykırır:

“Ben geçtim bu dünyadan, şimdi sıra sende.
Hakikati ara, nefsine mağlup olma.
İnsan olmadan, insan-ı kâmil olunmaz.
Fânîye aldanma, Bâkî olana yönel.”

Ey gönül ehli!
Eğer bir gün Bursa’ya yolun düşerse, Pınarbaşı’na uğra. Bu taşların arasında yatanların suskunluğu seni yanıltmasın. Onlar susmaz, biz duymayız. Şeyh Veli Efendi’nin huzuruna vardığında, kalbinden bir Fâtiha geçir ve kendi içinde bir yolculuğa çık. Zira hakiki tasavvuf, dışarıda değil; içeride başlar.

Allah, Şeyh Veli Efendi gibi gönül sultanlarının sırlarını aziz, makamlarını âlî eylesin. Bizleri de onların izinden gidenlerden kılsın. Âmin.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
1
_ok_yi
Çok İyi
0
m_kemmel_tesi
Mükemmel Ötesi
Şeyh Veli Efendi ve Fâniliğin Şahitliği
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 1 Mayıs 2025, 11:39

    Maşallah. Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederiz.

Giriş Yap

Sondaki Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet