Türkiye’de gençler arasında satanizmin yaygınlaşmasının sebeplerini değerlendirirken, konunun kökenine inmek ve toplumsal, kültürel ve ahlaki boyutları ele almak gerekmektedir. Ortaya çıkışı büyü inancına dayandırılan; aslında Dine tepki olarak çıkan ve kısaca “şeytana Haşa tanrı diye tapınma anlamına gelen “Satanizm”, geçtiğimiz günlerde İstanbul da surlarda Hunharca işlenen cinayetler ile tekrar ülkemiz gündemin de yer aldı.
Her kötü iş gibi Çıbanın başı yine Batı; Satanizim Batıda Almanya başta olmak üzere, İngiltere, Fransa ve Amerika gibi ülkelerde 1950’li yıllardan itibaren “alternatif bir din” olarak sunulmuştur. Bu sebeple Satanizmin gençler arasında kabul görmesinin başlıca sebebi olarak Batı kültürünün gösterebiliriz. Gençlerin satanizme ilgi duymasının temelinde, sekülerleşmenin etkisiyle oluşan manevi boşluk ve ahlaki erozyon vardır. Son yıllarda eğitimde ve toplum genelinde dini ve manevi değerlerin arka planda kalması, gençlerde bir anlam ve kimlik arayışına yol açmıştır. Allah inancı ve İslami ahlaki ilkelerden uzaklaşan gençler, kendilerine manevi bir dayanak bulamamış ve bu boşluğu doldurmak için alternatif arayışlara yönelmişlerdir.
Türkiye’de özellikle medya, müzik, film ve sosyal medya aracılığıyla Batı kültürünün etkisi, gençlerin düşünce yapısını büyük oranda şekillendirmektedir. Batı’da popüler olan satanist figürler, simgeler, müzik grupları ve hayat tarzları, Türkiye’deki gençler arasında merak uyandırmakta ve taklit edilmektedir. Bu tür Batılı kültürel etkiler, gençlerin İslam’ın ahlaki ve manevi değerlerinden uzaklaşmasına sebep olarak, satanizme yönelmelerini kolaylaştırmaktadır. Özellikle bireysellik, materyalizm, özgürlük adı altında yapılan ahlaksızlıklar ve her türlü otoriteye başkaldırının teşvik edilmesi, gençleri satanizm’e özendirmektedir.
Öte yandan Türkiye’deki eğitim sisteminin gençlere yeterince İslami bir bakış açısı ve manevi değerler kazandırmadığı da aşikar. Gençlerin İslam’ın ahlaki ilkeleriyle, Allah inancıyla ve manevi hayatla doğru bir şekilde tanıştırılamaması, onların ruhsal bir arayış içine girmesine neden olmaktadır. Bu arayışta da satanizmin kaotik ve isyankar yapısı, gençlerin boşluklarını yanlış bir şekilde doldurmalarına yol açmaktadır. Eğitimde İslam’ın ahlak, hukuk ve dünya görüşüne daha fazla yer verilmemesi, gençleri manevi bir kökenden mahrum bırakmaktadır.
Ayrıca Aile kurumunun zayıflaması, içinin boşalması, boşanmaların artması, gençler arasındaki iletişim kopukluğu ve ailelerin manevi anlamda çocuklarına yeterince rehberlik edememesi de satanizmin yaygınlaşmasında önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Aile ortamında dini, ahlaki ve manevi bir eğitim alamayan gençler, dışarıda kimliklerini ararken yanlış gruplara ve ideolojilere kapılabilmektedirler.
Satanizmin bir diğer sebebi de, medyanın bu konuyu popülerleştirmesi ve adeta bir “moda” gibi sunmasıdır. Medya ve popüler kültür, satanist sembolleri ve ideolojiyi bir isyan ve özgürlük göstergesi olarak lanse etmekte, gençler de bu yanıltıcı özgürlük anlayışına kapılarak satanizmi sempati duyabilmektedirler. Sosyal medya platformlarında satanist grupların rahatça örgütlenebilmesi, gençlerin bu akıma daha kolay ulaşabilmelerine neden olmaktadır. Medyanın, satanizmin tehlikelerini göstermeden bu akımı cazip ve ilginç göstermesi, gençlerin ilgisini bu yöne çekmektedir.
Hepinizin malumu kendine faydası olmayan Seküler yaşam tarzı, İslam’ın ahlaki ve manevi ilkelerinden uzak bir hayatı teşvik eder. Sekülerleşme gençlerin dini ve manevi duygularını zayıflatır, ahlaki değerleri erozyona uğratır ve böylece satanizmin kendine yer bulabilmesini kolaylaştırır. Sekülerleşme ile birlikte gençlerin hayatın anlamını sorgulamaları, varoluşsal boşluğa düşmeleri ve bu boşluğu manevi değerlerle değil de, hiçbir hedefi kuralı olmayan karanlık bir anlayışla doldurmaları satanizmin cazibesini artırmaktadır.
Devamı “satanizm sorununu çözmek için atılması gereken adımlar” yarın…