Türkiye, Suriye’deki gelişmeleri dikkatle inceleyerek muhaliflerin Sam’a ilerleyişine destek vermek adına çalışmalarını sürdürürken, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan çarpıcı bir değerlendirme geldi.
Babacan, “Türkiye, İran, Amerika ve Rusya’nın bir araya gelerek ortak bir masada çalışması gerekiyor. Bunun yanı sıra, Suriye içindeki çeşitli grupların da sürecin bir parçası haline getirilmesi çok önemli” şeklinde konuştu.
Babacan’ın açıklamaları arasında dikkat çeken noktalar şöyle: “ABD’nin mevcut ya da gelecekteki yönetiminin PYD ve YPG ile bir derdi olduğunu düşünmüyorum. Onların asıl kaygısı Rusların Suriye’de kalması ve bu durumu engellemek için dengeli bir varlığa sahip olmaktır. Ayrıca, İran aracılığıyla Suriye ve Lübnan üzerindeki Şii hilalini silahlı unsurlarla kontrol altına almak istemektedirler. Diğer bir husus ise, İsrail’in çıkarları doğrultusunda belirli adımlar atmak isteğidir. ABD, kendi askerleri tehlikeye atmadan başka silahlı grupları kullanarak Suriye’deki çıkarlarını gözetmektedir.”
Babacan, ayrıca “Son haftalarda yaşanan gelişmeler, Suriye rejimini masaya çekebilir. Burada asıl hedef, rejimi yıkmak mı yoksa masaya oturup çatışmayı çözmek mi? Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bu iki seçenek arasında doğru bir karar vermesi gerekiyor” dedi. Bu iki seçenek üzerinden Türkiye’nin yol haritasının önemine dikkat çekti.
Babacan, “Türkiye ve İran’ın içinde olduğu, ama aynı zamanda ABD ve Rusya’nın müdahil olduğu Suriye meselesinde mutlaka bir diyalog kurulması gerekmektedir. Türkiye, İran, ABD ve Rusya’nın bir araya gelip birlikte çalışması elzemdir. Aynı zamanda Suriye’deki farklı grupların bu süreçte yer almaları sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Babacan’ın istekleri arasında, “Suriye toprak bütünlüğü içinde, tüm insanların temel hak ve özgürlüklerinin yaşandığı, çoğulcu bir demokrasi ile Suriye halkının iradesinin kabul edildiği bir yapı” kurulmasının yer aldığı vurgulanıyor. “Suriye’de etnik çeşitliliğin ve dini mezheplerin temsil edildiği bir yönetim sistemi oluşturulması gerekiyor. Şu anki rejim, azınlıkların çoğunluğa hükmettiği bir yapıya sahip. Böyle bir ortamda tüm kesimlerin haklarının göz önünde bulundurulacağı bir Suriye hedeflenmeli. Bu hedefe ulaşabilmek için öncelikle iç diyalog süreçlerine ihtiyaç duyulmakta” ifadeleri öne çıkıyor.
Babacan, “Yeni bir göç dalgasının ve insanlık trajedisinin yaşanmaması önemli. Suriye’nin nihai çözümünde, doğal kaynakların adil şekilde dağıtılmasına da dikkat edilmesi gerekiyor” diyerek konunun bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğine işaret etti.
