Geçmişte şanlı ecdat döneminde sıkça kullanılan günümüze ise pekte bilinmeyen “Rufailer karışır” deyimi, Rufai tarikatının manevi güçlerine duyulan güveni ifade eden derin bir anlama sahiptir. Bu deyim, yalnızca karmaşık durumları tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda çözümsüz görünen sorunların üstesinden gelmek için Ahmed Rufai Hz ve yolundan gidenlere duyulan saygıyı ifade eder.
Rufai Tarikatının Tarihçesi ve Özellikleri
Rufai tarikatı, 12. yüzyılda Ahmed er-Rufai tarafından kurulmuş olup, tasavvufun önemli kollarından biridir. Tarikatın temel prensipleri arasında Allah’a yakınlaşma, manevi arınma ve toplumsal dayanışma yer alır. Rufai dervişleri, derin manevi bilgiye sahiptir. Bu bilgiler, çözümsüz görünen sorunların üstesinden gelme konusunda onlara manen özel bir yetenek kazandırır.
“Rufailer Karışır” Deyiminin Derin Anlamı
Deyimin kökeni, Rufai tarikatının manevi güçlerine ve zikir meclislerinin etkisine dayanır. Cehri zikir, yani yüksek sesle yapılan zikirler, okunan evrad-ı şerifler, günlük yaptıkları manevi dersler Rufai dervişlerinin manevi gücünü artıran ve onlara derin bir içsel huzur sağlayan uygulamalardır. Bu zikir meclislerinde yaşanan yoğun manevi atmosfer, birçok karmaşık durumun ve sorunun çözülmesine vesile olur.
Çözümsüz İşler ve Rufai Tarikatı
Tasavvuf geleneğinde, dervişlerin ve tarikat mensuplarının manevi bilgeliği, sadece bireysel ruhani arınma için değil, aynı zamanda toplumsal sorunların çözümünde de kullanılır. “Rufailer karışır” deyimi, işte bu bilgeliğin ve manevi gücün vurgusudur. Çözümsüz gibi görünen, karmaşık ve içinden çıkılmaz hale gelmiş meselelerde Rufai dervişlerinin devreye girmesi, bu sorunların çözülmesinde kritik rol oynar. Dervişler “Fedai candır” ümmeti Muhammed’e faydalı olmak için canlarını feda edecek kadar ümmetin derdi ile dertlenirler.
Tasavvuftaki Manevi Güç ve Zikir
Rufai tarikatında zikir, sadece Allah’ı anma ve O’na yakınlaşma aracı değildir; aynı zamanda manevi bir güç kaynağıdır. Bu güç, dervişlerin içsel dünyalarında derin bir dönüşüm yaratır ve Nefisle yaptıkları mücadele onlara çözüm yeteneği kazandırır. Rufai dervişlerinin yüksek sesle yaptıkları zikirler, içsel bir disiplin ve konsantrasyon gerektirir. Bu pratikler, onların karmaşık durumları ve çözümsüz meseleleri farklı bir perspektiften ele alarak çözme yeteneklerini geliştirir.
Günümüzde “Rufailer Karışır” Deyiminin Kullanımı
Modern dünyada bile, bu deyim, çözümsüz görünen işlerde manevi bir yardım arayışını ve bu yardımın etkili olduğunu ifade etmek için kullanılır. Özellikle zorlu, karmaşık ve çıkmazda görünen durumlar için, “Rufailer karışır” denilerek Rufai tarikatının manevi mirasına ve bu mirasın sunduğu çözümlere duyulan güven dile getirilir.“Rufailer karışır” deyimi, yalnızca bir karmaşayı ifade etmekten öte, tasavvufun derin manevi bilgi ve uygulamalarının çözümsüz görünen sorunlara nasıl çözüm getirebileceğini anlatır. Rufai tarikatının manevi gücü ve bilgeliği, çözümsüzlük içinde bir ışık, karmaşa içinde bir düzen sağlar.
