Mescid-i Nebevi, İslam dünyasının en kutsal mekanlarından biri olarak, manevi derinliği ve tarihî önemiyle her zaman dikkat çekmiştir. Bu büyük mabedin içinde, pek çok Müslüman için özel anlam taşıyan sütunlar ve alanlar bulunur. Bunlardan biri de Hz. Aişe Sütunu’dur. Peygamber Efendimiz (sav), Hz. Aişe validemize, bu sütunun yanında namaz kılmasını özellikle tavsiye etmiştir.
Beyaz mermerli, yerden üç metre yüksekliğinde ve yuvarlak çerçeveli olan bu sütunun ismi, üzerinde yazılıdır. Kıble değiştirildikten sonra Peygamberimiz (sav), on gün boyunca bu sütunun yanında namaz kıldırmış ve hutbeler vermiştir. Efendimiz, “Mescidimde bir yer vardır ki, insanlar bilseler ancak kur’a atarak orada namaz kılarlar.” buyurmuştur. Hz. Aişe validemiz, bu yerin söz konusu sütun olduğunu işaret etmiştir.
Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer de bu sütunun yanında namaz kılmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu sütuna aynı zamanda “Muhacir Sütunu” da denir. Çünkü Mekke’den Medine’ye hicret eden muhacirler, sık sık bu sütunun yanında oturur ve konuşurlardı. Bu nedenle, sütun bu isimle de anılmaya başlamıştır.
Aişe Sütunu, aynı zamanda “Kura Sütunu” (Ustuwanah al-Qur’ah) olarak da bilinir. Tövbe Sütunu’nun yanında, Mihrap el-Al’a en yakın sütunların ilk sırasında yer alır. Mescid-i Nebevi’de, Efendimiz’in (sav) kabrine yaklaştığınızda minberden üçüncü sütundur.
Rivayetlere göre, sahabeler Hz. Aişe’yi ziyaret ettiklerinde Mescid-i Nebevi’nin mimarisini tartışırken ona bu sütunun nerede olduğunu sordular. Hz. Aişe validemiz, bu soruya yanıt vermeyip sessiz kaldı. Ancak, yeğeni Abdullah ibn el-Zübeyr’in, teyzesinin evinden çıkarak doğruca bu sütuna doğru yürüdüğünü gören sahabeler, bu sütunun önemini ve konumunu böylece anlamışlardır. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Zübeyr’in de bu sütunun yanında sık sık dua ettikleri kaydedilmiştir.
Başka bir rivayete göre, sahabeler, Hz. Aişe validemizin Mescid-i Nebevi’de belirli bir sütunun yanında namaz kılmanın sevabını bildiklerini ve bu sütunun yanında namaz kılmak için kura çekecek kadar değer verdiklerini belirtmişlerdir.
Bu kutsal sütun, aynı zamanda Hz. Peygamber’in (sav) Medine’ye gelişinden sonra 16-18 ay boyunca Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) yönelerek namaz kıldırdığı yer olarak da bilinir. Kıble değiştirildikten sonra da, Peygamber Efendimiz (sav), mihrabını belirlemeden önce on gün boyunca bu yerden namaz kıldırmaya devam etmiştir.
Hz. Aişe Sütunu, sadece bir mimari unsur değil, aynı zamanda İslam tarihinin ve manevi derinliğinin bir sembolüdür. Müslümanlar için bu sütunun önemi, Peygamberimizin (sav) ve sahabelerin dualarını burada yapmış olmalarından kaynaklanır. Bu sütunun yanında namaz kılmak, Müslümanlar için büyük bir manevi deneyim ve huzur kaynağıdır.
