Türkiye’nin Lozan Antlaşması Hakkındaki Kaybettikleri
Lozan Antlaşması üzerinden geçen bir asra rağmen, Lozan hala birçok platformda öne çıkan bir konu olmaya devam ediyor. Antlaşmanın yüz birinci yıl dönümünde, kayıplarımızı iki ana başlık altında incelemeye çalışacağız.
Eğer Antalya Kaş’tan balık tutarken Meis adasının taşlarına takılıyorsak, Bodrum’dan İslanköy (Kos) adasına iki kulaç atabiliyorsak, Kuşadası’ndan bağırdığımızda sesimizi Sisam adasında duyabiliyorsak, Musul ve Kerkük gibi zengin petrol yataklarını kaybetmişsek, soydaşlarımızın yaşadığı Batum ve Batı Trakya’nın vatan toprakları dışında kalmışsa, Yunanistan’a ödemesi gereken 190 milyar dolarlık savaş tazminatından feragat edilmişse ve Panama, İspanya ve Mısır gibi ülkeler yıllık milyarlarca dolar gelir elde ederken Türkiye iki boğazdan da geçiş ücreti alamıyorsa; ekonomik sıkıntılar kaçınılmaz olacaktır.
Lozan Antlaşması’nda Türk Heyeti’nde bulunan Yahudi Başhaham Haim Naum’un İngilizler adına arabuluculuk yapması, kazanımlarımızı değil, kayıplarımızı düşündürtmektedir. Türkiye’nin yüzyıllık zararının trilyonlarca dolara ulaştığını göz önünde bulundurarak, nelerin kaybedildiği daha iyi anlaşılabilir.
Son halife Abdulmecid Efendi ve Osmanlı hanedanının sürgün edilmesi ve yaşadıkları zorluklar da bu kayıp hikayesine eklendi. Menderes’in ev sahipliği yaparak hanedan üyelerine izin vermesi, Osmanlı değerlerine olan bağlılıklarını ortaya koymuştur. Ülkemiz için önemli olan, tarihin tekrarlamamasını sağlayıp, stratejik adımlarla geleceğe doğru ilerlemek olacaktır.