Gürcistan’da gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin ardından, ülkedeki gerilim uluslararası arenada yeniden alevlenmiş durumda. İktidardaki Gürcü Hayali Partisi, seçimleri kazanırken, Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili; “Biz, Rus özel operasyonu olarak tanımlanabilecek bir olayın kurbanı olduk. Halkımıza, ülkemize hibrit savaşın yeni türünden biri uygulandı” ifadeleriyle duruma dikkat çekti. Zurabişvili, seçim sonuçlarını kabul etmeyen muhalefet partileri ve halkı başkent Tiflis’te Parlamento Binası’nın önünde toplanmaya davet etti. Bu gelişmelerin ardından, "Gürcistan, ikinci Ukrayna mı olacak?" sorusu gündeme gelirken, çeşitli strateji uzmanları Kafkasların ABD ve İngiltere tarafından yeni bir çatışma alanına dönüştürülmek istendiğini belirtiyor.
30 yıl boyunca yapılan anketler, Gürcistan halkının yüzde 80’inin Avrupa Birliği’ne katılmayı desteklediğini ortaya koyuyor. 26 Ekim’de gerçekleştirilen parlamento seçimlerinde Gürcü Rüyası Partisi’nin aldığı yüzde 54’lük oy ile galip gelmesi sonrası, Avrupa Birliği yanlıları sonuçlara itirazda bulundu.
UKRAYNA BELİRLEYECEK
Uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. İkbal Dürre, “Anglo-Sakson devlet aklı, Rusya’ya karşı Kafkasya politikası için düğmeye bastı. Gürcistan’daki gelişmeler, Ukrayna’da izlenen siyaset ile paralel bir seyir izliyor. Gürcistan; Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD-İngiltere koalisyonunun hedef aldığı ilk ülke oldu. 2008’de yaşanan Güney Osetya ve Abhazya olaylarını bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Moskova, SSCB sonrası etki alanını kaybettiğinde, ABD ve İngiltere tarafından bu durum fırsat olarak kullanıldı. Batı bloğu Karadeniz’e hakim olma isteğinde. Mevcut protestoların ve tepkilerin seçim sonuçlarını değiştireceğini düşünmüyorum. Genel durumun nasıl evrileceğini ise Ukrayna savaşının sonuçları şekillendirecek.”
HAYATİ ÖNEMDE
Siyaset bilimci Ümit Nazmi Hazır, “İkinci Karabağ Savaşı ve Ukrayna savaşı sonrası, Güney Kafkasya’daki denge tamamen değişti. Ermenistan, Rusya’dan uzaklaşıp hızlı bir şekilde Batı’ya yönelirken, Gürcistan iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi ile Rusya ile yeniden ilişki kurmaya başladı. Ermenistan’ın Rusya’dan uzaklaşmasının ardından Gürcistan, Moskova için stratejik bir öneme sahip oldu. Ermenistan’ın ardından Gürcistan’ın da Batı yanlısı bir yönelime geçmesi, Rusya’nın Güney Kafkasya’daki etkisini azaltacak ve Batı’nın bölgede hegemon güç olmasına yol açacaktır. Kafkasya’daki durum, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlanma şekline bağlı. Türkiye olarak Gürcistan’ın iç işlerine müdahil olmamalıyız; ikili ilişkileri sekteye uğratma lüksümüz yok.”
YENİ CEPHE AÇACAKLAR
Dış politika uzmanı Prof. Dr. Sait Yılmaz ise şunları söyledi: “Gürcistan’da uzun zamandır İngiliz devlet aklıyla yürütülen bir proje mevcut. Rusya’nın iki zayıf noktası var: Biri Ukrayna, diğeri Gürcistan. Gürcistan’daki hareketliliği uzun zamandır takip ediyoruz. Rusya, burada Batı yanlısı bir yönetimin oluşmasını istemiyor. Çünkü Gürcistan’ın NATO ve Avrupa Birliği’ne katılma arzusu var. NATO, Ukrayna’daki operasyon sırasında ‘ikinci cepheyi açacağız’ demişti. Bu yeni cephe Kafkasya olabilir. Gürcistan merkezli bir ayaklanma provası yaşanıyor. Kafkasya, bir yeni çatışma alanı haline gelecek. ABD-İngiltere ortaklığının bölgede en az 50 yeni devletin kurulmasına yol açabileceğini öngörüyoruz. Gürcistan’daki olayların büyümesi bir risk ancak asıl çatışmalar Kafkasya’da potansiyel olarak gelişebilir.”
Son olarak, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2008 yılından bu yana diplomatik ilişkileri olmayan Rusya’nın, Gürcistan’dan gelebilecek muhtemel teklifleri değerlendirmeye hazır olduğunu duyurdu.
İKİNCİ KRİZ
Diğer yandan, Rusya ile Gürcistan arasında 2008 yılı Ağustos ayında başlayan kriz, çatışmaya dönüşmüş ve Gürcistan, Güney Osetya ve Abhazya’daki kısıtlı kontrolünü yitirmiştir. Rusya, tek taraflı olarak bağımsızlıklarını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıdığını duyurmuş, Gürcistan ise Moskova ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiştir.