Kıymetli okurlar,
Ortadoğu’nun karmaşık siyasi yapısı ve sürekli değişen dinamikleri, bölgedeki her ülkeyi yakından ilgilendiren gelişmelere sahne olmaya devam ediyor. Son günlerde, İran, Yemen ve Lübnan’ın İsrail’e yönelik olası bir saldırı planladığına dair spekülasyonlar gündemi meşgul ediyor. Bu tür iddialar, sadece bölgedeki gerilimleri artırmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel barış ve güvenliği de tehdit ediyor. Peki, bu ülkelerin İsrail’e saldırma ihtimali ne kadar gerçekçi?
İran, uzun yıllardır İsrail’e karşı sert ve agresif bir tutum sergiliyor. İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da şehit edilmesinden sonra, İran’ın bu saldırıya misilleme yapabileceği yönündeki spekülasyonlar daha da arttı. İran, doğrudan bir askeri harekete geçmek yerine genellikle vekil güçler aracılığıyla hareket etmeyi tercih ediyor. Bu nedenle, İran’ın İsrail’e yönelik bir saldırı planı yaparken doğrudan değil dolaylı yolları kullanma olasılığı daha yüksektir.
Yemen’de İran destekli Husiler, bölgedeki birçok aktöre karşı saldırılar düzenlemiştir. Ancak, Husilerin İsrail’e doğrudan saldırma kapasitesi ve motivasyonu konusunda ciddi soru işaretleri bulunmaktadır. İsrail’e yönelik bir saldırı, Husiler için büyük riskler barındırmakta ve bu tür bir hamle, Yemen’deki iç savaşı daha da karmaşık hale getirebilir.
Lübnan’da faaliyet gösteren İran’ın güçlü müttefiki Hizbullah, İsrail’e karşı en büyük tehditlerden biri olarak kabul edilmektedir. Hizbullah’ın elinde büyük bir roket ve füze cephaneliği bulunduğu biliniyor ve geçmişte İsrail ile ciddi çatışmalara girmiştir. Hizbullah’ın İsrail’e yönelik bir saldırı düzenlemesi, bölgedeki dengeleri alt üst edebilir ve geniş çaplı bir çatışmaya yol açabilir. Ancak, Lübnan’ın mevcut iç politik ve ekonomik durumu, Hizbullah’ın bu tür bir saldırıyı gerçekleştirmesini zorlaştırabilir.
Bu kritik dönemde, tüm dünyanın gözleri Ortadoğu’da olacak İran, Yemen ve Lübnan’ın İsrail’e yönelik olası bir saldırısı, sadece bu ülkelerle sınırlı kalmaz. Böyle bir çatışma, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve hatta ABD gibi büyük güçlerin de dahil olabileceği geniş çaplı bir savaşın fitilini ateşleyebilir. Bu durum, sadece Ortadoğu’yu değil, dünya genelinde ekonomik ve siyasi istikrarı tehdit edebilir.
Sevgi ve saygılarımla,