Türkiye Müteahhitler Birliği’nden İnşaat Sektörü Analizi
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), yılın üçüncü çeyreğine dair "İnşaat Sektörü Analizi Raporu"nu kamuoyuna sundu. Raporda, hem küresel hem de ulusal düzeydeki ekonomik gelişmeler ve inşaat sektörüne ilişkin güncel veriler detaylı bir şekilde ele alındı.
Yılın ikinci çeyreği itibarıyla Türkiye inşaat sektörünün üst üste 11 çeyrek boyunca büyüdüğü bildirildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, inşaat harcamalarının nominal olarak yüzde 48,1 artış göstererek 2,29 trilyon liraya ulaştığı, reel bazda ise yüzde 20,2’lik bir artış kaydedildiği ifade edildi.
Ancak raporda özel sektörün daralan talep karşısında dikkatli davrandığına ve konut talebinin kredi koşullarından dolayı olumsuz etkilendiğine vurgu yapıldı. Gayrimenkul sektörü, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,6 büyümesine rağmen zayıf bir performans sergiledi.
Ciro endeksi verileri, inşaat sektörünün genel ekonomik aktivitedeki payının arttığını gösterirken, ağustos ayında toplam ciro endeksinin yıllık yüzde 36,7, inşaat ciro endeksinin ise yüzde 53,2 yükseldiği kaydedildi. Bina inşaatı endeksi yıllık yüzde 26,6, bina dışı yapıların inşaatı yüzde 17,4 ve özel inşaat faaliyetleri ise yüzde 25,1 oranında artış gösterdi. Bu verilerin, konut ve ticari yatırımlara olan talebin sürdüğünü ve kamu projelerinin sektöre istikrarlı bir destek sağladığını gösterdiği belirtildi.
Ayrıca, şantiye şeflerine yönelik dijital izleme uygulamalarıyla günlük ilerlemelerin, kullanılan iş makinelerinin ve çalışan sayısının kayıt altına alınmasının hedeflendiği bildirildi. Bu adımın, sektörde dijital dönüşüm, şeffaflık ve verimliliği artıracağı değerlendirildi.
Türk Müteahhitler, Romanya’da Yoğunlaşmış Durumda
Raporda, Türk inşaat sektörünün uluslararası arenadaki güçlü varlığının bu yılın 9 ayında devam ettiğine dair bulgulara yer verildi. Sektör, yurtdışında toplam 128 yeni projeye imza atarak 9,2 milyar dolarlık bir iş hacmi elde etti. Bu projelerin en büyük kısmı, 4 milyar dolarla Romanya’da gerçekleştirilirken, Irak 1 milyar dolarla ikinci sırada yer aldı.
Ancak raporda, jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşmanın global ölçekte inşaat faaliyetlerinde temkinli bir duruşa neden olduğu ifade edildi. Türkiye’de kamu destekli projelerin, sektörde üretim ve istihdam açısından dengeleyici bir rol oynadığı vurgulandı.
Sektörde faaliyet gösteren firmaların karşılaştığı önemli sorunlardan biri olan yüksek maliyetler ve kısıtlı finansman koşulları, konut kredi faizlerinin yüksek seyretmesinin de etkisiyle özel sektör yatırımlarını yavaşlatmakta ve yeni projelerin ertelenmesine neden olmaktadır.



