Uluslararası Para Fonu (IMF), Mali İzleme Raporu’nun nisan ayı sürümünü yayımladı.
yayımlanan raporda, artan belirsizliklerin ve önemli siyasi değişimlerin ekonomik ve mali görünümleri yeniden şekillendirdiği vurgulandı.
Rapor, ABD tarafından açıklanan büyük tarifelerin, diğer ülkelerin uyguladığı karşı önlemlerin ve yüksek düzeydeki belirsizliklerin, küresel ekonomik görünümün kötüleşmesine ve risklerin artmasına sebep olduğunu belirtti. Ayrıca, birçok ülkede dezenflasyon sürecinin duraksadığı ve zayıf büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edildiği ifade edildi.
Mali alanında, birçok ülkenin kısıtlı bütçeler ve artan kamu borcu yüküyle boğuştuğu belirtildi. Rapor, artan ekonomik ve politik belirsizliklerin, başlıca ekonomilerde yükselen tahvil faizlerinin ve gelişmekte olan piyasalarda genişleyen risk primlerinin, özellikle Avrupa’daki artan savunma harcamaları ve zorlaşan dış yardım koşullarıyla birlikte mali görünümü daha karmaşık hale getirdiğini kaydetti.
Ülkelerin mali yapılarını düzenlemeleri gerektiği vurgulanan raporda, “Güvenilir bir orta vadeli çerçeve içerisinde kademeli bir mali uyum, çoğu ülke için borcun azaltılması, belirsizliklere karşı mali tamponların oluşturulması, öncelikli harcamaların karşılanması ve uzun vadeli büyüme beklentilerinin iyileştirilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.” ifadesi yer aldı.
Küresel mali durumun 2024’te olumsuz yönde etkileneceği ancak ülkeler arasında belirgin farklılıklar bulunduğu ifade edildi. Küresel mali açığın bu yıl GSYH’nın ortalama yüzde 5,1’ine ulaşmasının beklendiği belirtildi.
Küresel kamu borcunun, geçen yıl GSYH’nin yüzde 92,3’üne yükseldiği ve bu artışın Kovid-19 pandemisi sonrası yüksek sübvansiyonlar, sosyal yardımlar ve artan net faiz giderlerini yansıttığı ifade edildi.
Raporda, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin yüzde 53’ünün ve gelişen piyasaların yüzde 23’ünün yüksek borç sıkıntısı riski altında olduğu ya da doğrudan borç sıkıntısı yaşadığı kaydedildi. Ayrıca, küresel kamu borcunun 2025’te GSYH’ye oranının yüzde 95,1’e yükselmesi beklenmektedir.
IMF raporunda, küresel kamu borcunun GSYH’ye oranının 2030’da yüzde 99,6’ya ulaşmasının muhtemel olduğu açıklandı.
Brezilya, Çin, Fransa, Güney Afrika, Birleşik Krallık ve ABD gibi büyük ekonomilerin, küresel kamu borcundaki artışın önemli kaynakları arasında olduğu bildirildi. Ayrıca, birçok ülkede brüt finansman ihtiyaçlarının yüksek kalması beklenmektedir.
Rapor, “Daha sıkı ve dalgalı finansal koşullar ile artan ekonomik belirsizlik, borç seviyelerinin daha da yükselmesi riskini artırmaktadır.” ifadesini içeriyor.
IMF yetkilileri tarafından yazılan bir blog yazısında, “Bu artış eğiliminin sürmesi, kamu borcunun on yılın sonunda GSYH’nin yüzde 100’üne yaklaşarak pandemi seviyelerini aşma ihtimalini ortaya koyuyor.” değerlendirmesi yapıldı.