“Peygamber Efendimiz (sav) bunun ardından Hazreti Osman’a (ra) müjdeler vererek, “Senin kabrinle benim kabrim arasındaki araziye gömülecek olanlar için şefaat hakkı verilecektir,” der.
Bir gün Peygamber Efendimiz (sav), Mescid-i Nebevi’de Hazreti Osman (ra) ile otururken, ona bir ok atmasını ister. Hazreti Osman (ra) yayını ve okunu alır ve okunu fırlatır. Ok yere düştüğünde Peygamber Efendimiz (sav) der ki: “Ya Osman (ra), senin kabrin orada olacak, benim kabrim de burada olacak.” Bu sözler üzerine Hazreti Osman (ra) üzülür ve der ki: “Ya Resulallah (sav), keşke daha önce söyleseydiniz, oku hiç çekmeden atardım, ayağımın dibine düşerdi ve sizin yanı başınıza gömülürdüm.” Peygamber Efendimiz (sav) bunun ardından Hazreti Osman’a (ra) müjdeler vererek, “Senin kabrinle benim kabrim arasındaki araziye gömülecek olanlar için şefaat hakkı verilecektir,” der. Bu müjde üzerine Hazreti Osman (ra) sevinçle: “Ya Resulallah (sav), keşke daha önce söyleseydiniz de şu oku daha da ilerilere fırlatsaydım,” der. İşte, Hazreti Osman Efendimizin kabri ile Peygamber Efendimizin kabrinin arasındaki mesafenin sebebi bu destansı olaydır.
Hazreti Osman’ın (ra) okunun düştüğü yer ile Peygamber Efendimizin (sav) kabrinin arasındaki mesafeyi anlamak için Google Maps üzerinde bir ölçüm yaptık. Okun menzili yaklaşık 515 metreydi. Hazreti Osman’ın (ra) okunun menzilini göstermek için haritayı küçültmek zorunda kaldık. Hazreti Osman’ın (ra) Kabri Şerifi’ne varıp Peygamber Efendimizin (sav) yeşil kubbesine doğru baktığınızda, bu mesafenin bir ok için ne kadar uzun olduğunu anlıyorsunuz. Hazreti Osman (ra), “Bilseydim, oku daha uzaklara fırlatırdım,” diyerek bu mesafeyi daha da destansı hale getiriyor.
Hazreti Osman (ra) vefat ettiğinde, cenazesi Resulullah (sav) ile ok atma hadisesinin gerçekleştiği yere, Cennetül Baki’de El Harra Şehitleri’nin yaklaşık 135 metre doğusuna Cübeyr bin Mutim (ra) tarafından defnedilmiştir. Hz. Muaviye’nin (ra) halifeliği sırasında Cennetül Baki’nin ilk genişlemesinden sonra, Medine valisi Mervan bin el-Hakem, mezarlığın duvarlarını yıktı ve böylece mezarlığı genişletti. Yıkılmadan önce birçok gezginin dikkatini çeken mezarın üzerine daha sonra bir kubbe inşa edilmiştir. Son zamanlarda yapılan genişletmeler nedeniyle, Hz. Osman’ın (ra) mezarı artık Cennetül Baki’nin ortasında yer almaktadır.
Bu anı, bizlere İslam’ın derin manevi köklerini ve kutsal topraklarda yaşanan her olayın bir hikmet taşıdığını hatırlatır. Hazreti Osman (ra) ve Peygamber Efendimizin (sav) arasında yaşanan bu olay, iman ve sevginin, tarihe kazınmış bir nişanesi olarak bizlere ulaşıyor. Bu destansı hikaye, İslam tarihinin unutulmaz bir parçası olarak gönüllerimizde ve zihinlerimizde yaşamaya devam edecektir.
