Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, serbest bırakılan esirlerin yaşadığı kötü muamele ve işkencenin detaylarına değinildi. Açıklamada, “Tahliye tarihlerinden birkaç gün önceye kadar ve tahliyelerinin son anına kadar bu esirlere uygulanan dehşet verici muameleler gözler önüne seriliyor.” ifadesi yer aldı.
Filistinli esirlerin tıbbi ihmal, açlık, susuzluk ve ilaç yoksunluğu gibi fiziksel ve psikolojik işkencelere maruz kaldıkları belirtilerek, bu durumun “işgalci devlet tarafından sistematik bir savaş suçu” olduğu vurgulandı. Ayrıca, esirlere yönelik bu muamelenin uluslararası hukukun ciddi bir şekilde ihlal edildiği kaydedildi.
Açıklamada, Kızılhaç’ın İsrail’in Negev Hapishanesi’nde tahliye işlemleri sırasında Filistinli esirlere uyguladığı muameleye yönelik itirazlarına da dikkat çekildi. Bu suçların, İsrail’in uluslararası hukuku tanımadığını gösterdiğine değinildi.
Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması
Hamas ve İsrail arasında imzalanan ateşkes ve esir takası anlaşması, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15’te faaliyete geçti. Anlaşma kapsamında 27 Ocak Pazartesi günü, Netzarim Koridoru aracılığıyla Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine izin verildi.
Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun sekiz ay süren işgalinin ardından, 1 Şubat’ta hasta ve yaralıların tahliyesi amacıyla açıldı.
İlk dört turda, İsrail hapishanelerindeki 583 Filistinli esir ile Gazze’deki 13 İsrailli ve 5 Taylandlı esirin serbest bırakıldığı kaydedildi. Üç aşamadan oluşturan bu ateşkes anlaşması dahilinde, 42 günlük ilk aşamada 1900’ün üzerinde Filistinli esir ile 33 İsrailli esirin serbest bırakılması hedefleniyor.