“Yazımda Kardeşlik Var Yaz Kampı” kapanış programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Hz. İsa’nın ölümü konusundaki talihsiz açıklamalarını duyunca, ilim ehli olmama rağmen acilen bu yazıyı yazmayı uygun gördüm. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Hz. İsa’nın ölümü ile alakalı sözleri İslami bakış açısından dikkatle değerlendirilmelidir. Bilindiği üzere, Kur’an-ı Kerim’deki ayetler, mukaddes dinimizin ikinci asıl kaynağı olan hadisler ve İslam alimlerinin görüşleri, Hz. İsa’nın ölümü konusunda önemli bir rehber sunmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. İsa’nın Durumu
Kur’an-ı Kerim, Hz. İsa’nın öldürülmediği ve Allah tarafından göğe yükseltildiğini belirtir. Bu inanç şu ayetlerle desteklenir:
Nisa Suresi, 155-158. Ayetler:
“Ve (İsa’yı öldürdük) demeleri yüzünden, Meryem oğlu İsa’yı, Resulullah’ı öldürdük demeleri sebebiyle (onlara benzer birini öldürdüler ve O’nun yerine İsa’nın benzeyeni Allah ona benzettiklerini kısmen öldürdüler.) Halbuki onu öldürmediler ve asmadılar, fakat onlara öyle (benzer) gösterildi. Ve hakkında ihtilaf ettikleri şeyde mutlaka şüphe içindedirler. Bu hususta, kesin bir bilgileri yoktur. Ancak zanna (vehme) uyuyorlar. O’nu kesinlikle öldürmediler. Bilakis, Allah onu kendisine yükseltti. Allah, aziz ve hakimdir.”
Hadislerde Hz. İsa (a.s.)
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadislerinde Hz. İsa’nın ölümü ve yeniden dirilişi hakkında çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Bu hadisler, İslam dünyasında önemli bir yer tutar ve genellikle Hz. İsa’nın ölmediği ve Allah tarafından göğe yükseltildiği, kıyamet alametlerinden biri olarak tekrar dünyaya döneceği şeklinde yorumlanır. İşte bu konuda bazı önemli hadisler:
- Abdullah bin Ömer (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa adaletli bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak ve mal o kadar çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecek.” (Sahih Buhari, Kitabü’l-Enbiya, 48; Sahih Müslim, Kitabü’l-İman, 242) - Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayet edilen hadis:
“Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa’nın adaletli bir yönetici olarak inmesi yakındır. O geldiğinde haçı kıracak, domuzu öldürecek ve cizyeyi kaldıracaktır. Mal o kadar artacak ki, kimse kabul etmeyecektir.” (Sahih Buhari, Kitabü’l-Enbiya, 43; Sahih Müslim, Kitabü’l-İman, 155) - İmam Ahmed’in Müsned’inde geçen hadis:
“İsa (a.s.), İslam dini üzere inecek, Deccal’i öldürecek, sonra da kırk yıl yeryüzünde kalacaktır. Sonra vefat edecek ve Müslümanlar onun cenaze namazını kılacaktır.” (Müsned-i Ahmed bin Hanbel, 2/240) - Taberani’de geçen hadis:
“İsa (a.s.) inecek ve Mehdi’nin imametinde Deccal’i öldürecek. Sonra kırk yıl yaşayacak ve Müslümanlar onun namazını kılacak.” (Taberani, El-Mucemü’l-Kebir, 20/33, 20/36)
İslam Alimlerinin Görüşleri
İslam alimleri, Hz. İsa’nın ölümü konusunda farklı görüşlere sahip olsalar da, genel olarak şu iki ana görüşü benimserler:
- Hz. İsa’nın Göğe Yükseltilmesi:
Bu görüşe göre, Hz. İsa çarmıha gerilmemiş ve öldürülmemiştir. Allah onu göğe yükseltmiş ve kıyamet günü öncesinde tekrar dünyaya gönderecektir. - Hz. İsa’nın Yeniden Dünyaya Dönüşü:
İslam inancına göre, Hz. İsa kıyamet alametlerinden biri olarak yeniden dünyaya dönecek ve adaleti sağlayacaktır.
Salondaki İtiraz ve Ali Erbaş’ın Cevabı
Bahsi geçen kapanış programında, salondaki bir kişinin “Gökyüzüne kaldırılmadı mı?” sorusuna karşılık olarak, Ali Erbaş’ın “Belki öldükten sonra ruhen kaldırılmış olabilir” şeklinde bir cevap verdiği belirtilmiştir. Bu açıklama, İslami öğretilerle ve Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerle uyumsuz bir durumu yansıtmaktadır. İslam’a göre Hz. İsa, fiziksel olarak göğe yükseltilmiş ve öldürülmemiştir.
İslami İnançlara Göre Hz. İsa’nın Durumu
Hz. İsa (a.s.) da her mahluk gibi ölümsüz değildir, her nefis ölümü tadacaktır, ancak bu tatmanın vakti ve saati farklı farklıdır. Örneğin, İblis, Allah’tan kıyamete kadar yaşama izni istemiş ve Allah da ilahi hikmetler ve ilmi ezelisine bu izni kabul etmiştir. (Araf 14,15) Üzeyir (a.s.) 100 sene ölüm uykusuna yatırılıp tekrar uyandırılmıştır (Bakara 259). Ashab-ı Kehf gibi örnekler de vardır. Hz. İsa’nın ölmeyip göğe yükseldiği ve kıyamete yakın yeryüzüne indirilip Son Peygamber, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in dini ve şeriatı üzere yaşayacağı ve Deccal ile mücadele edeceği, inkarı kabil olmayacak mütevatir bir surette yer alıp tüm Ehli Sünnet akide kitaplarımızda bir amentü olarak geçmektedir.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın bu açıklamasının anlamı ne olabilir!? Üzülerek söylüyorum, muasır fetvacılar adeta Abbasiler devrindeki Mutezileyi aratır oldu. Hz. İsa (a.s.) meselesi yalnız Ehli Sünnet akidesinde icma ile bir hakikat olmayıp, Mutezile gibi Ehli Bid’a’nın dahi ittifak ettiği bir asıl iken Hz. İsa’nın öldüğünü benimseterek ümmetin itikadına ne yapılmaya çalışılıyor? Bu açıklamayı yapanlar Hz. İsa’nın Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in şeriatı üzere yeryüzüne nüzul edip Deccali katletme akidesini buharlaştırmak suretiyle, cümle enbiyanın ümmetini uyardığı en büyük fitne olan Deccali unutturabileceklerinin farkındalar mı? Bu durum benim gibi cühela için gaflet olsa dahi ulema ve umerada ne olabilir? Orasını da siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
Yazının devamı gelecek…