Dünyada çalışma hayatını dijital platformlara taşıyan ve her yıl 123 bin dolar kazanan bir grup insan bulunmaktadır. Bu insanlara “dijital göçebeler” denmektedir. Özellikle koronavirüs salgını ile birlikte, bu dijital göçebelerin sayısı 40 milyonu aşmıştır.
Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği’nin verilerine göre, dijital göçebelere vize veren ülke sayısı Eylül 2021’de 21 iken, 15 Nisan itibarıyla bu sayı 58’e yükselmiştir. Diğer ülkeler ise vergi avantajları ve oturum imkanları ile bu dijital göçebeleri kendilerine çekmeye çalışmaktadır.
Türkiye de dijital göçebelere vize veren ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye, Avrupa ülkeleri ile Amerika, Kanada, Rusya, Ukrayna ve Belarus vatandaşlarından, 21-55 yaş aralığında, en az 6 ay geçerli pasaport, üniversite diploması veya denk belgesi ve dijital göçebe olarak çalıştığını kanıtlayan belgelerle vize başvurularını kabul etmektedir.
GİGDER Başkanı Bayram Tekçe, Türkiye’nin dijital göçebeler konusunda rekabetçi olması gerektiğini belirtmiştir. Şu an dünya genelinde göçmenlere oturum izni verildiğini belirten Tekçe, hükümetlerin bu konuya olan ilgisinin arttığını ve cazip teklifler sunduklarını ifade etmiştir.
Dünya genelinde 40 milyonu aşan dijital göçebelere yönelik çalışmalarını sürdüren ülkeler, vize politikalarını güncelleyerek bu insanları çekmeye çalışmaktadır. Estonya’nın öncülük ettiği bu süreçte diğer ülkeler de benzer politikaları uygulamaya başlamıştır. Ülkelerin genel olarak istedikleri başlıca kriterler ise başvuru ücreti ve minimum kazanç tutarıdır.
Dijital göçebelere vize veren ülkeler arasında Almanya, Bahamalar, Brezilya, İspanya, Türkiye gibi ülkeler bulunmaktadır. Her ülke farklı kriterler ve şartlar koşmaktadır. Önümüzdeki yıllarda dijital göçebelerin sayısının 60 milyonu aşması beklenmektedir.
Bu bilgiler Sondakihaber (Sondakihaber.com) kaynaklı olup dijital göçebelerin ekonomik ve sosyal alandaki etkilerini incelemektedir.