Bilim insanları, ağrı ile ilişkili proteinler, hormonlar ve metabolitler üzerinde biyobelirteçler tespit etmeyi hedefliyor.
Bu belirteçler, doktorlar tarafından kullanıldığında, ağrıyı daha doğru bir şekilde ölçmelerine yardımcı olacak ve hastaların yaşadığı acıyı hafifletmek için uygulanan ilaçların etkisinin değerlendirilmesine katkı sağlayacak.
Washington Post’ta yayınlanan bir habere göre, genomik tıp ve yapay zeka dönemi içerisinde, hekimler hâlâ hastalarından ağrı derecelerini 0’dan 10’a kadar bir ölçek üzerinde ifade etmelerini veya küçük çocuklar için gülen yüz ile çatık kaşlı yüz arasındaki çizgi film emojilerini kullanmalarını istemekte.
Araştırmalar, bu durumu, tıp camiasının kadınlar ve azınlık gruplarının, özellikle de Siyahi Amerikalıların ağrılarını sistematik olarak küçümsemesine yol açan önyargıların olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor.
Ancak bilim insanları, doktorların kalp atışı ve kan basıncı gibi ağrıyı da nesnel bir şekilde ölçmelerini sağlayacak biyolojik göstergeler arayışında.
Biyobelirteçler olarak adlandırılan bu göstergelere yönelik çalışmalar, yaklaşık her dört Amerikalıdan birinin kronik ağrı çektiği gerçeği üzerine yoğunlaşıyor. Ayrıca, hislerini ifade edemeyen bebekler ve diğer kişiler için de önemli bir işlev görebilir.
“İLK SEFERDE DOĞRU OLANI ELDE ETMEK MÜMKÜN”
Bir bilim insanı, vücuttaki sinir lifleri aracılığıyla hissettiğimiz ağrıyı ölçmek için yeni bir yöntem geliştirmeyi planlıyor.
Washington’daki Children’s National Hospital’da anestezi uzmanı olan Julia Finkel, ağrının hem türü hem de yoğunluğunu belirlemek için ilk hedeflenen cihazı geliştirme umudunu taşıyor. Doğru bir nesnel ağrı ölçümünün sağlık sisteminde maliyet tasarrufu sağlayabileceğini ifade etti.
Finkel, “Bu ampirik, deneme-yanılma yöntemleri yerine, ilk seferde doğru sonuç alırsınız. Mevcut sistem, hastaya bir dizi soru sormamız ve laboratuvar verilerinin alınmasını gerektiriyor. Sonuçları gelecek hafta paylaşıyoruz. Bir sonraki ziyarette, yani bir sonraki ay, laboratuvar sonuçlarına dayalı olarak tedavi planını değiştirebiliriz,” şeklinde açıklamalarda bulundu.