USD38,18
%0.22
EURO44,04
%1.27
EURO/USD1,15
%1.01
BIST9.317,24
%0
Petrol66,92
%-1.53
GR. ALTIN4.150,79
%1.81
BTC3.321.467,50
%2.33
featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hendek Savaşı, Müslümanların Medine’yi savunmak için verdikleri büyük bir mücadeleydi. Savaşın hazırlıkları sırasında, Müslümanlar hendek kazı işini bir an evvel bitirmek için durmadan çalışıyor, doğru dürüst yiyecek bulamıyorlardı. O yıl Arabistan’da şiddetli bir kıtlık ve kuraklık hüküm sürüyordu. Medine de bu kıtlık çemberinin içindeydi ve Müslümanlar büyük bir sabır ve dayanıklılık gösteriyorlardı.

Kazı işi devam ederken, bir gün Hz. Câbir bin Abdullah evine vararak hanımına, “Resûlullah’ı (a.s.m.) son derece acıkmış gördüm. Başkası olsaydı bu açlığa dayanamazdı. Evde yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Hanımı, “Vallahi, yanımda şu oğlaktan ve bir miktar arpadan başka bir şey yok” dedi. Hz. Câbir ve hanımı, ellerinde ki küçük kaynaklarla Resullah sav’e bir ziyafet hazırlamaya karar verdiler.

Hz. Câbir, oğlağı kesti, hanımı ise arpayı öğütüp un yaptı. Eti çömleğe koyup tandıra bıraktılar. Hz. Câbir, Resûlullah’ı (a.s.m.) yemeğe davet ettiğinde, Peygamberimiz “Yemeğin ne kadardır?” diye sordu. Hz. Câbir, “Bir miktar arpadan yapılmış ekmek ve kesilmiş bir oğlak” dedi. Bunun üzerine Efendimiz, “Hem çok, hem de güzel bir yemek” buyurdu ve ilave etti: “Hanımına söyle; ben gelinceye kadar, tandırdan et çömleği ile ekmeği çıkarmasın.” Daha sonra da, “Ey hendek halkı! Kalkınız, Câbir’in ziyafetine gideceğiz.” diye seslendi. Tüm Muhacir ve Ensar bu davete icabet ettiler.

Hz. Câbir, şaşkın bir şekilde eve döndü ve hanımına durumu anlattı. Hanımı, “Resûlullah (a.s.m.), yemeğimizin ne kadar olduğunu sana sormadı mı?” diye sordu. Hz. Câbir, “Evet, sormuştu. Ben de söylemiştim.” diye cevap verdi. Bunun üzerine hanımı, “Mahçup olacak sensin, ben değil. Onları sen mi davet ettin, yoksa Resûlullah mı?” diye sordu. Hz. Câbir, “Resûlullah (a.s.m.) davet etti.” diye cevap verince, Hanımı, “O, senden daha iyi bilir.” dedi.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, kalabalık sahabeleriyle birlikte Hz. Câbir’in evine geldi ve onlara, “Birbirinizi sıkıştırmadan içeri giriniz.” diyerek emretti. Sahabeler onar onar içeriye girdiler. Resûl-i Ekrem, ete ve ekmeğe bereket duası yaptı. Sonra Hz. Câbir’in hanımına, “Bir ekmekçi kadın çağır da seninle birlikte ekmek yapsın. Çömleğinizden de kepçe kepçe al! Sakın, çömleği tandırdan dışarı çıkarma!” dedi. Nebiyy-i Muhterem Efendimiz, mübarek elleriyle tandırdan ekmeği çıkarıp parçaladı ve üzerine et koyarak sahabelerine sunmaya başladı. Davetliler doyuncaya kadar yediler, ama et ve ekmekten hiçbir şey eksilmedi. Ardından Allah cc Resulü Hz Muhammed Mustafa sav Hz Cabir’e evinin ihtiyacı kadar ayrımasını ve artanını da Medinelilere dağıtmasını söyledi.

Bu olay, Hz. Câbir’in şehadetiyle “Allah’a yemin ederim ki, gelenler bin kişi idi. Hepsi de doyup kalktılar. Buna rağmen çömleğimiz hâlâ kaynamakta, hamurumuzdan da ekmek yapılmakta idi. Ondan biz de yedik, konu komşuya da hediye ettik.” Hz Muhammed sav mucizelilerinden bir mucizedir aynı zamanda İslam’ın bereket ve dayanışma ruhunu en güzel şekilde yansıtır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_ok_yi
Çok İyi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sondaki Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!