Hristiyanlığın en önemli olaylarından biri olan Son Akşam Yemeği’nde Hz. İsa, havarisi Yahuda’nın ihanetine ilişkin önceden bilgi verir. Bu sırada ekmek ve şarabın sembolik olarak paylaşılmasıyla birlikte Eucharist (Komünyon) geleneği de başlatılmıştır.
İncil’de bu yemeğin tam yapıldığı yerle ilgili kesin bir bilgi bulunmasa da, geleneksel olarak Kudüs’ün dışındaki Siyon Dağı’nda yer alan bir odada gerçekleştiği kabul edilmektedir. Bu mekan, tarih boyunca birçok kez tahrip edilip yeniden inşa edilmiş ve Haçlı Seferleri döneminde “Cenacle” adı verilen bir yapı inşa edilmiştir. Günümüzde hala ayakta olan bu yapı, yüzyıllar boyunca hem sıradan hacılar hem de hükümdarlar tarafından ziyaret edilmiştir.
GELİŞMİŞ TEKNİKLER KULLANILDI
Yeni yayımlanan bir araştırmada, bilim insanları Cenacle içerisinde gelişmiş dijital fotoğrafçılık teknikleri kullanarak geçmişe ait bazı yazıtlar ve semboller keşfetti. Bulunan izler arasında Almanya’nın Regensburg kentinden Johannes Poloner’in adı, 1436 yılında Kudüs’e gelen Styrian soylusu Tristram von Teuffenbach’a ait bir arma ve “Noel 1300” yazılı, Ermeni soylularına özgü bir yazıt bulunmaktadır.
Bu yazıt, 1299 yılında Suriye’de Memlükler’e karşı gerçekleştirilen Vadi el-Haznedar Muharebesi sonrasında Ermeni Kralı Het’um II’nin, Gürcistan Krallığı ve Moğol İlhanlı birlikleri ile kazandığı zaferden sonra Ermeni birliklerinin Kudüs’e girmesi görüşünü desteklemektedir.
Araştırmacılar, bu izlerin yapının gerçekten Son Akşam Yemeği’nin yapıldığı yer olduğunu kanıtlamadığını belirtse de, bu yapının tarih boyunca kutsal bir yer olarak nasıl kabul edildiğini ve uluslararası hac hareketlerinin çeşitliliğini gözler önüne sermektedir.
Çalışmanın yazarı Ilya Berkovich, “Bu duvar yazıları, Kudüs’e Orta Çağ’da yapılan uluslararası hac hareketinin ne denli geniş ve çeşitli olduğunu gösteriyor” şeklinde açıklamada bulunmuştur.