ABD’deki aşı karşıtı bir kasaba, şu an dünyanın en bulaşıcı hastalığı olarak bilinen ve iki çocuğun hayatını kaybetmesine neden olan kızamık salgınıyla mücadele ediyor.
Teksas’ın Seminole kentinde yaşayanlar, aşı olmama konusunda kararlı bir tutum sergiliyor. Kasaba sakinleri, aşıların “tehlikeli maddeler” içerdiğini ve büyük ilaç firmalarının bu ürünleri yalnızca kar elde etmek amacıyla ürettiğini savunuyor.
Seminole’deki kızamık salgını nedeniyle iki çocuk hayatını kaybetti. Son olarak, 8 yaşındaki Daisy Hildebrand’ın ölümü, kasaba halkını derin bir üzüntüye boğdu.
“KIZIM KIZAMIK YÜZÜNDEN ÖLMEDİ”
Acılı baba Peter Hildebrand, kızının ölümünün salgınla ilişkili olduğuna dair şüphe taşıyor ve “Kızım kızamık yüzünden ölmedi. Bilmeniz gereken tek şey bu.” diyerek görüşlerini açıkladı. Ancak Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), Daisy’nin ölümünün kızamık nedeniyle gerçekleştiğini doğruladı.
Baba, aşıların etkisiz olduğuna dair kesin bir ifadeyle, “Aşıların hiçbir işe yaramadığını düşünüyorum. Kardeşimin ailesi aşılandı ama yine de hastalandılar. Bu aşıyla ilgili değil.” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARINA AŞI YAPTIRMIYORLAR
Tüm yaşanan trajedilere rağmen, Seminole halkı çocuklarının aşılması konusunda kararsız kalmaya devam ediyor.
ABD genelinde kaydedilen 700 kızamık vakasının 541’i sadece Teksas’ta ortaya çıktı ve bu vakaların yüzde 70’inin çocuklar ve küçük bebekler arasında olduğu belirtildi.
Bununla birlikte, Mennonite topluluğu içinde pek çok kişi, kutsal kitaplarda aşıların kesinlikle yasak olmasa da kişisel bir tercih meselesi olması gerektiğine inanıyor. Bu grup, modern tıptan ziyade “doğal ilaçları” tercih eden küçük bir Hristiyan mezhebi olarak biliniyor.
