Devalüasyon, bir ülkenin ulusal para biriminin döviz kurları karşısında hükümet veya merkez bankası tarafından kasıtlı olarak değer kaybettirmesi anlamına gelir. Bu yöntem, genellikle sabit veya yarı sabit kur sistemlerinde tercih edilir ve hedefleri arasında ihracatı artırmak, dış ticaret dengesini düzeltmek ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek bulunur.
DEVALÜASYONUN NEDENLERİ
Devalüasyon kararı genellikle ekonomik ihtiyaçlar doğrultusunda alınır. Başlıca sebepleri şunlardır:
Dış Ticaret Açığını Kapatma: İthalat maliyetlerini artırarak yerli üretimi ve ihracatı destekler.
Döviz Rezervlerini Koruma: Ülkedeki döviz rezervleri azaldığında, yerli paranın değerini düşürüp döviz çıkışını kontrol almayı hedefler.
Rekabet Gücünü Artırma: Yerlilerin yabancı piyasalar için daha uygun fiyatlı hale gelmesi, ihracat artışına yol açar.
DEVALÜASYONUN ETKİLERİ
Olumlu yönleri:
İhracat Artışı: Yerli para biriminin değer kaybı, yabancı ülkeler için yerli ürünleri daha cazip hale getirir ve böylelikle ihracat artış gösterir.
Cari Açıkta Azalma: İthalat maliyetlerinin artması ve ihracatın yükselmesi, dış ticaret açığını kapatmaya yardımcı olabilir.
Yerel Üretimin Teşviki: İthal malların fiyatlarının artması yerli üretime olan talebi artırır.
Olumsuz yönleri:
Enflasyon Artışı: İthal ürünlerin ve hammadde fiyatlarının yükselmesi, genel fiyat seviyesini artırır.
Borç Yükünün Artması: Dış borçların ödemeleri genellikle döviz cinsindendir; bu nedenle ulusal para değer kaybederse borçların geri ödenmesi zorlaşır.
Yatırımcı Güveninin Azalması: Ani ve sert devalüasyonlar, yatırımcılar arasında güven kaybına yol açarak finansal dalgalanmalara neden olabilir.
DEVALÜASYONUN SONUÇLARI
Bir ülkede devalüasyon meydana geldiğinde, tüketici fiyatları yükselir ve ithalat maliyetleri artar. Bu durum, halkın alım gücünü olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, enflasyonist baskılar nedeniyle faiz oranlarının artırılması gerekebilir.
Bununla birlikte, iyi yönetilen bir devalüasyon süreci uzun vadede ekonomik büyümeyi destekleyebilir.