Müzakere İşleri Dairesi tarafından oluşturulan rapordaki harita, Batı Şeria’da artan yerleşim alanlarının kapsamına dair önemli veriler sunmaktadır.
Harita, İsrail’in 2024 yılında 50 yeni gecekonduya ek olarak 5 yeni yerleşim yeri inşa ettiğini göstermekte ve Batı Şeria’nın yüzde 44,5’inin artık İsrail kontrolünde olduğunu ya da “Ayrım Duvarı”nın ardında ilhak edildiğini belirlemektedir.
Raporda, Batı Şeria’daki Filistinlilerin topraklarını işgal eden İsraillilerin sayısının 1995’ten bu yana üç kat artarak 2024’te yaklaşık 740 bine ulaştığı vurgulanmaktadır. İsrail’in bu politikalarının, geçerli bir iki devletli çözümün uygulanabilirliğini ciddi bir şekilde tehdit ettiği konusunda bir uyarı yapılmaktadır.
Bununla birlikte, Batı Şeria’daki yerleşim inşaatının bu hızla devam etmesi durumunda, el konulan arazilerdeki yerleşimlerin mevcut toplamının beş katına kadar genişleyebileceğine dikkat çekilmektedir.
Birleşmiş Milletler, işgal altındaki bölgelerdeki yerleşim faaliyetlerini yasa dışı saymakta ve yıllardır bu tür uygulamaların durdurulması çağrısında bulunarak, bu durumun çatışmanın “iki devlet ilkesine” dayalı çözümünü baltaladığını ifade etmektedir.
Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasının ardından, Tel Aviv’in Batı Şeria’daki yerleşim ivmesini artırdığı, bu bağlamda Batı Şeria’nın İsrail’e tamamen ilhak edilmesi ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına dair engellerin çoğaldığı görülebilmektedir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’a Batı Şeria’daki egemenliğini tanıma çağrısında bulunmuş, Trump ise 4 Şubat’ta bu konuda “yakında bir karar alacaklarını” belirtmiştir.
Öte yandan, İsrail, Filistin, Suriye ve Lübnan’daki toprakları uzun yıllardır işgal etmekte ve bu bölgelerden çekilmeyi, 1967 savaşı öncesindeki sınırlarla birlikte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurma talebini reddetmektedir.