Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, OVP Hedefleri Üzerine Açıklamalarda Bulundu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yeni Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili büyüme ve enflasyon hedeflerinde ortaya atılan çelişkili iddialara yanıt verdi.
Yılmaz, OVP’nin jeopolitik koşul ve durumlara göre güncellenmiş bir belge olduğunu belirtti. "Kısa vadede enflasyonu düşürürken büyümeden fedakarlık gerekebilir." diyen Yılmaz, programın hem makro ekonomik çerçeveyi hem de bütçe sürecini şekillendirdiğini ifade etti. Yılmaz, büyüme faydalarının tüm kesimlere yayılmasını amaçladıklarını, bu bağlamda özellikle deprem yüklerinin hafifledikçe önceliklere daha fazla odaklanacaklarını vurguladı.
Sübvansiyon verme konusunda da açıklama yapan Yılmaz, "Geliri yüksek kesimlere prensip olarak sübvansiyon vermememiz lazım. Bunun yerine dar ve orta gelirli kesimleri hedeflememiz gerekiyor." dedi. Ayrıca tarımı stratejik bir sektör olarak değerlendirdiklerini dile getirerek, "Planlı üretim kavramıyla hareket ediyoruz. Tarım desteklerine güçlü şekilde devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, OVP’nin amacının enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek olduğunu belirterek, "Türkiye bir taraftan enflasyonu kademeli bir şekilde düşürürken, diğer taraftan belli düzeyde bir büyümeyi sürdürmeyi başarıyor." dedi.
Büyümenin kompozisyonuna da değinen Yılmaz, "Tüketim üzerinden değil, üretim üzerinden büyüme hedefimiz var." dedi. Bununla birlikte, Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’ndan beklenen faiz indirimlerinin olumlu yansımaları olacağını aktardı. "Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı vardır. Bizim siyasi olarak amacımız faizleri düşürmek." şeklinde konuştu.
Tarım alanındaki stratejik hedeflere de değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı, "Aracı maliyetlerini düşürmek, üretici ve tüketiciyi gözetmek önceliklerimiz arasında." ifadelerini kullandı. OVP’nin bütçe sürecini de etkilediğini belirten Yılmaz, bu yıl ve gelecek yıllarda deprem ile ilgili harcamaların oldukça yüksek olacağını ifade etti.
Son olarak, cari açığın Türkiye’nin önemli problemlerinden biri olduğunu belirten Yılmaz, "Yıl sonunda cari açığın yüzde 1,7’ye kadar düşmesi bekleniyor." diyerek, dövize olan ihtiyacın azalmasının döviz piyasalarında istikrarı güçlendireceğini ifade etti.