Hac, İslam dini üzerine kurulu beş esas üzerinde gerçekleştirilen kutsal bir ibadettir. Hac ibadeti, “Bunlar (haccın farz kıldığı esaslar), tanıklık etmek ki, Allah’tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah’ın Resulüdür, namazı dosdoğru olarak kılmak, zekâtı vermek, Kâbe’yi ziyaret etmek ve Ramazan orucunu tutmaktır” şeklinde ifade edilmiştir.
Bu kutsal ibadetin nedeni ve önemi birçok hadis-i şerifle vurgulanmıştır. Hadislerde, “Hac size farz kılındı, haccedin!”, “Hac ibadetlerinizi (benden iyi) öğrenin!”, ve “Hac yapmak isteyen acele etsin!” gibi önemli uyarılar ve teşvikler bulunmaktadır.
Aynı şekilde, hac ibadetinin faziletleri ve önemi konusunda da birçok hadis-i şerif bulunmaktadır. Hadislerde, “Kabul edilen hacın karşılığı ancak cennettir.”, “Hacılar ve umreciler Allah’a elçidirler. Duaya icabet ederler, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.” gibi önemli bilgiler aktarılmıştır.
Haccın önemi ve kutsallığına ilişkin olarak, Hadislerde de şu ifadeler yer almaktadır: “Her kim Kâbe’yi haccederken cinsel ilişkiye girmez ve kötü iş yapmazsa, günaha bulaşmamış olur.”, “Haccın en hayırlısı yüksek sesle bolca telbiye getirilen ve kurban kesilerek yapılandır.” şeklinde açıklamalar yapılmıştır.
Sonuç olarak, hac ibadetinin İslam inancında önemli bir yeri bulunmaktadır ve bu kutsal ibadetin yerine getirilmesi, bir Müslüman için büyük bir fazilet ve şeref olarak kabul edilmektedir.