Türkiye’nin 2025 asgari ücret artışı, finans piyasalarının dikkatini çekiyor. Aralık ayında başlayacak görüşmeler, siyasi açıdan kritik bir karar süreci olarak görülüyor. Erdoğan geçmişte asgari ücreti önemli ölçüde artırarak hayat pahalılığıyla mücadele etmeye çalışmıştı. Bu yılki artış oranı yüzde 49’a kadar çıkmıştı. Ancak, finans piyasaları bu artışın iç talebi artırarak enflasyonu kontrol altına almayı zorlaştırdığını düşünüyor. Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine ulaşması konusunda zorlanabileceği belirtiliyor.
Yabancı yatırımcılar, daha düşük bir asgari ücret artışı bekliyor. Bloomberg’ın aktardığına göre, Türkiye’de işgücünün üçte birinden fazlası asgari ücretle çalışıyor. Erdoğan’ın yeniden seçilmesinden sonra, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde piyasa dostu politikalar benimseyen bir ekonomi ekibi kuruldu. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, nominal faiz oranını yüzde 50’ye çıkardı. Yabancı yatırımcılar, 2025 yılı için Merkez Bankası’nın öngördüğü enflasyon hedefine daha yakın bir artış umuyor.
Deutsche Bank analistleri, yıl sonu enflasyonunun yüzde 42, 2025 yılı içinse yüzde 23 olacağını öngörüyor ve fiyat baskılarının azalacağını tahmin ediyor. Analistler, 2025’te asgari ücrete tek bir artış yapılacağı varsayımıyla, yüzde 25-30 civarında bir artış öngörüyor.
Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, reel sektörün hükümete düşük artış önerisinde bulunduğunu ancak hükümetin kesin bir taahhütte bulunmadığını belirtiyor. Türk hükümeti bu konuda yorum yapmaktan kaçınıyor.
Analistler, asgari ücret artışının Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleriyle uyumlu olması durumunda, yatırımcılara ülkenin enflasyonu kontrol etme konusunda ciddi bir niyet sunduğunu belirtiyor. Yüzde 30’un üzerinde bir artışın, Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine ulaşmasını zorlaştırabileceğini, bu nedenle yüzde 25 civarında bir artışın ideal olabileceğini ifade ediyorlar.
