Kur’an-ı Kerim diğer kutsal kitaplardan farklı olarak pek çok özelliğe sahiptir. İlk olarak, Kur’an vahyedilen son kitaptır ve tüm zamanlara hitap edecek evrensel bir mesajı içermektedir. Bu nedenle kıyamete kadar değişmeden kalacaktır. Ayrıca, Kur’an’ın ilk hâliyle günümüze kadar muhafaza edilmiş olması ve Allah tarafından korunmuş olması da dikkat çekicidir.
Kur’an, Peygamber Efendimize verilen en büyük mucizedir ve eşi benzeri meydana getirilemez. İçerdiği mesajlar bireyler ve toplumlar için ideal bir hayat tarzı sunmaktadır. Aynı zamanda, güzel ahlak ilkeleriyle vicdanları eğitmekte, hukuk ve adalet prensipleriyle toplumsal huzuru sağlamaktadır. Eğitim ve bilimi teşvik eden Kur’an, insanları akıl kullanmaya, araştırmaya ve sorgulamaya yönlendirmektedir. Gönüllere şifa, akıllara kılavuz ve muttakilere hidayet rehberi olan Kur’an, insanlara onurlu bir hayatın yollarını göstermektedir.
Kur’an’a ve Peygamberimize saygısızlık yapan kişiler olmuştur ve günümüzde de bazı yerlerde bu tür davranışlar devam etmektedir. Ancak Müslümanlar, kutsal değerlerine karşı yapılan bu tür talihsiz davranışlara karşı güçlü ve kararlı tepkilerini ortaya koymalıdır. Ancak en önemli tepki, İslam’ın değerlerini anlamak, yaşamak ve insanlığa ulaştırmak için daha büyük bir azim ve çaba sarfetmektir.
Tevrat ve İncil’e de inanmak gerektiği vurgulanırken, Kur’an’ın bu kitapların bozulduğunu ve son kutsal kitap olduğunu belirtmektedir. Kur’an, Tevrat ve İncil’in geçerliliğini kaybettiğini ancak Allah tarafından gönderildiğine inananların Hz. Peygamber’e inanmaları gerektiğini ifade etmektedir. Müminlere düşen, kendi inançlarını en güzel şekilde temsil etmek ve başkalarının inançlarına saygı göstermektir. Dinler arası anlayış ve saygı ön planda tutularak anlamsız tartışmalardan kaçınmalıdır.