Bu topraklarda birileri Allah’a, Kitab’a, Resûl’e dil uzatanlara hâlâ “ifade özgürlüğü” diyor, hâlâ “mizah” kılıfı altında küfrü meşrulaştıran dergilere, köşe yazılarına, sosyal medya sapıklıklarına göz yumuluyor! Yeter artık!
Bırakın bu basın özgürlüğü masallarını!
Hangi basın özgürlüğü, hangi ifade hakkı; bir milletin kutsalına sövmenin, ona küfretmenin meşru zemini olabilir?
Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, neden Allah’a edilen küfür suç değil?
Neden Kur’ân’a edilen hakaret bir yaptırıma tabi değil?
Neden Resûlullah’a dil uzatanlar yargılanmıyor?
Sözüm, bu ahlâksızlığa alet olan Leman gibi dergilere:
Siz kimsiniz ki ümmetin Peygamberine dil uzatıyorsunuz?
Siz kimsiniz ki 14 asırdır gözyaşıyla muhafaza edilen mukaddesata salyalarınızı akıtıyorsunuz?
Sizin iğrenç mizahınızın karikatürlerinizin arkasında hangi karanlık eller var?
Bu ülkenin evlatlarını İslâm’dan koparmak için hangi planlara hizmet ediyorsunuz?
Ama bilin ki:
Siz kin kustukça biz daha da Resûl’e sarılacağız!
Siz kıymetini yitirtmeye çalıştıkça, biz o mübarek ismi daha yüksek sesle anacağız: Muhammedü’r-Resûlullah!
Bu iş artık geçiştirilecek bir mesele değil!
İslâm’a hakaret suçtur!
Allah’a, Kitab’a, Resûl’e hakaretin cezası olmalıdır!
Bu milletin kutsallarını koruyan açık ve net bir yasa derhal çıkarılmalıdır!
Resullaha Sav’e aşık bu millet, inandığı değerleri korumak için, her yerde dimdik duracaktır!
Bu sabır, bu sessizlik sonsuz değildir!
“Bu topraklar da Kutsalımız çiğnenecek sakız değildir”
Kutsalımıza uzanan eller kırılsın!
Allah’a dil uzatanlar kahrolsun!
Resûllaha sav hakaret edenler rezil olsun!
Biz Allah’tan, Kitab’dan, Resûl’den tarafız!
Biz iman ettik, eğilmeyiz!
Biz ümmetiz, unutmayız, affetmeyiz!