Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yalçın Karatepe ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında izlenen politikayı eleştiren bir paylaşım yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün gerçekleştirdiği CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ile görüşmesine dair bir açıklamada bulunmamıştı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda yaklaşık 4,5 saat süren görüşmenin ardından CHP’den peş peşe açıklamalar geldi. Bakan Şimşek, Yalçın Karatepe ile toplantısının ardından CHP kanadından yapılan açıklamalara yönelik olarak, “Görüşmeye ilişkin kamuoyuna yönelik mesajlarının tribün ve taraftar kaygısıyla verilmiş olduğunu izledik.” yorumunda bulundu. Bakan Şimşek, AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik’in paylaşımını da ekleyerek sosyal medyadan bir mesaj paylaştı. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’yi kabul ettiğini hatırlatarak, CHP görüşmesinin ardından yapılan açıklamaları şu sözlerle değerlendirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle kabul ettiğim CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Yalçın Karatepe’yi protokol kurallarını uygulamadan binanın girişinde karşıladım ve makamda görüştüm. Görüş ve önerilerini dinlediğimiz 4 saati aşan görüşmede gündeme getirilen tüm konularla ilgili perspektifimizi şeffaf bir şekilde kendilerine anlattık. Önerilerini, demokratik nezaket ve ekonomik-mali gerçekler kapsamında not ettik. Ayrıca uyguladığımız ekonomi programımıza ilişkin detaylı bir de sunum yaptık. Ancak sonrasında görüşmeye ilişkin kamuoyuna yönelik mesajlarının tribün ve taraftar kaygısıyla verilmiş olduğunu izledik. Umarım bu tutum ve yaklaşım diyalog ve normalleşme ruhunu zedelemez.
Faruk Çelik’in yayınladığı mesaj ise şöyle: İktidar muhalefet diyaloğu demokrasilerde önemlidir. Ancak, CHP heyetinin Hazine Maliye Bakanımız ile görüşmelerden sonra yaptıkları açıklamalar etrafındaki tartışmaları hayretle izliyorum. CHP heyetinin açıklamalarından bir talimat listesi ile görüşmeye gittikleri anlaşılıyor. Burada bir rol karmaşası yaşandığı açık. İktidarın görevi politikaları belirlemek ve uygulamak, muhalefetin görevi iktidarın göremediğini düşündüğü şeyleri dillendirmek ve eleştirmektir. Bir talimat listesi dayatmak değil. Bu tutum Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin iyi niyeti ile bağdaşan bir yaklaşım değildir. Bu bir diyalogda değildir. Siyasi istismardır, popülizmdir. Ekonomimizin en son ihtiyaç duyduğu şeylerdir.
